Dünyanın bütün güzel yüzlüleri, bizden güzellik çaldı; hepsi de zerre zerre bizim güzelliğimizi, bizim ihsanımızı gördü.
---
Biz doğu tarafına da gitmeyiz batı tarafına da. Biz durmadan ezel güneşine doğru adımlar atar dururuz.
---
Ey yolcu! Aklını başına al, seferin nereye? Hangi diyara gitmek istiyorsun? Nereye gidersen git, sen bizim gönlümüzdesin. Denizden uzak düşmüş bir balık gibi o denizin gamını daha ne kadar çekeceksin? Kupkuru olmuş dudakların ne zamana kadar denize hasret ve ayrılıktan şikâyet incilerini âleme saçacak.
---
Arayan aradığını bulsun diye yerden ne biterse ihtiyaç sahibi için biter.
---
Çamurdan yapılmış kuşuz! Bir nefes üfür de, seyret göklere yükseldiğimizi bizim.
---
Su gibi, şu çamur içinde hapsolup kaldın! Bedenin aslı olan balçıktan ne vakit tertemiz, arınmış olarak çıkacaksın…
---
“Damarlarım attıkça, canım bedenimde oldukça kaçmaktayım.”
Kaçarken kendimi de beraberimde götürdüğüm için kurtulmama imkân yok.
Bu yüzdendir ki, benim işim kıyamete kadar durmadan kaçmaktır, kaçmak…
Zaman doğurmaya başlar, zaman doğurmaya başlar.”
---
Ne olduğu bir türlü bilinmeyen aşkın, ne olduğu bilinmeyen hali budur.
Bu gözyaşları neden akıyor bilinemez.
Sevilenlerin rengini gör, sevilenlerin rengine bak!
Bu iki güzel renk; işte o rengi olmayan camdan.
Gökyüzü de her an yeryüzüne, şu kara toprağa binlerce renk bağışlar, ama bu renkler ne yeryüzünün rengine benzer ne de gökyüzünün.
Çünkü rengi-i aşk renksizdir.
Nakışın aslı nakışsızdır.
Çünkü hangi aslı harfsizdir, nakdin aslı madendir.
---
MEVLANA
Living a life of my own...
...
*^"#+&*
No comments:
Post a Comment