Kanadalı Seyyahlar Avrupa’da... Avrupa’yı Kanadalılar basmış!Avrupa’da nereye gitsem Kanadalılar ile karşılaşıyorum, çok güzel yol arkadaşlığı yapıyorlar laf aramızda. İnanılmaz gelebilir, ama Kanadalılar belki de Avrupalılardan daha çok Avrupa’yı dolaşıyorlar.
Neden bu böyle acaba? Derdi tasası, işleri güçleri yok bunların? Dikkatle incelenmeye değer bir konu bu aslında. Ama onlar zaten Avrupalı değiller mi? Hatta Fransızca bile konuşuluyor onların oralarda hala… ~Zaten Fransızca çok Avrupalı bir dil gibi görünmüştür bana hep…
Geçmişlerini keşfetmek ve kişisel tarihleriyle yüzleşmek için geliyorlar bu kıtaya belki de, kim bilir? Bazıları ailelerinden kalma bir geleneği fazlasıyla yerine getirmek, bazıları yeni arkadaşlar edinmek, bazıları özgürlüğün farkına varmak, bazıları yollarda kendini bulmak, bazıları kendini kaybetmek, bazıları da sadece yeni yerler görmek istiyor…
Hatta Granada’da tanıştığım bir Kanadalı arkadaşımın anne ve babası zamanında 1969’da Hippilerin özgürlük zamanında çift katlı bir İngiliz otobüsüyle Londra’dan Tibet’e kadar gitmiş. Zaten onun da bu Avrupa gezisine çıkmasının ana sebebi onların gezi defterleri okumasıyla aldığı ilhammış. Ne yazık ki o tek başına seyahat ettiğinden ancak Yunanistan’a kadar gidecek cesareti olduğunu söylüyordu, sanırım ben Türkiye’ye gelmesi konusunda ikna etmiş oldum. ~(Granada’da
Makuto Guest House diye bir mekân var Elhamra Sarayı’nın karşısındaki yamacın tepesinde. Burada kalmayı ihmal etmeyin, yolunuz düşerse Andalucia’ya… Kendinizi evinizde hissedeceksiniz. Hamak keyfi atlanmamalı.)
Yollardaki Kanadalıların genellikle gerçek bir seyyah ruhuna sahip oldukları söylenebilir. Seyyah Kanadalıların çoğunluğu dürüst, açık sözlü ve sempatik insanlar. Çok şey görmüş geçirmiş bir duruşları var, fazlasıyla kendinden emin ve kendine güvenen bir insanın görüntüsü bu. Ama tüm bu görünür halin altında bir kırılganlık hali saklı gibi, bilinmez neden...
Bu modern seyyahların büyük çoğunluğu ABD’ye ve özellikle de ABD’nin uyguladığı dış politikaya karşı. Kanada’nın ABD’ye nazaran daha gerçek(!) bir özgürlükler ülkesi olduğunda hemfikirler. Kanada’daki devlet düzeni ve demokrasi; daha çok Avrupa demokrasisi gibiymiş. İnsan haklarına saygılı, herkese eşitlikten yana, çok partili demokrasiye sahip, hukukun üstünlüğüne saygılı, azınlık bireylerinin de insan olduğunu kabul eden, sosyal birliktelik ve eşitlikten yana ve farklılıkları bir güç algılayan daha gerçek bir demokrasi. Aslında bu düzen herkesin hayali, oluşturulmak istenen büyük düş. Bu değerler zaten yeni
Avrupa’nın değerleri... Kanadalılar da Avrupa’da daha rahat ettiklerini söylüyorlar, belki bu nedenledir.
Kanadalılar karış karış tüm Avrupa’yı geziyorlar, ben de onlara eşlik etmek istiyorum sonsuza kadar... Onlar gerçekten de onların her biri çok iyi yol arkadaşlığı yapıyorlar. Sanırım özellikle Atlantik Okyanusu kıyısında ateşin etrafında tüm hostel insanları beraber otururken nereden olduğumu sorduklarında verdiğim “
Türkiye’den” yanıtı sonrası güzel Kanadalı insanların gözlerinde büyük bir şaşkınlık ifadesiyle beni baştan aşağı tekrardan süzmelerini seviyorum.
Korkmayın, siz de Kanadalılar gibi yola çıkın.
Her yol yeni bir sonsuz macera... Yaz daha yeni başladı...
Neil Young'a saygıyla....-----------------------------------
18.06.2004 – Sevilla
------------------------------------
~~~t~H~e~K~h~A~n~2~3~~~