31.5.06

MoR ve OtesI Izmir'de yine...



MoR ve OtesI
Onlarla tanışalı on yıl oldu bile...

Ne kadar da hızlı geçiyor hayat…
Göz açıp kapayıncaya kadar veda ediyor günler…
Sanki daha dünmüş gibi, ama aradan beş yıl geçmiş bile…
O zaman onları hiç görmemişken daha, aynı şekilde düşünüyor gibiydim.
Şimdi artık onlara soracak sorum bile yok, biliyoum derinden.
Sorduğum soruların cevabını bile biliyor gibiyim.
21.04.2005
------------
MoR ve Otesİ yarın akşam (1 Haziran 2006) saat 21:00'de Dokuz Eylül Üniversitesi'nde Buca'da sahne alıyor, benim 16. buluşmam...
Yine iyi bir albümle karşı karşıyayız, yarın güzel bir gün olacak.
Onlar yine karşımda sahnede olacaklar.
Hayat bazen güzel!... Mutluluk elimizde...

Benim hala büyük düşlerim var gerçekleştiremedigim... Sonsuz çaba... ve hayat...



~~~t~H~e~K~h~A~n~2~3~~~

24.5.06

uNintended


UnintendeD - MusE

Taken from "Showbiz", November 1998.

~ This is a song I feel quilty... I remember my fault. I apologise to the person that deserves a big apologise even if it is not enough and she will not read my sentences.
Dear, I was also very young and did not have much experience in human love relations. I am still very sorry, "my unintended" I still apologize... I was cruel then ~

You could be my unintended
Choice to live my life extended
You could be the one I'll always love
You could be the one who listens to my deepest inquisitions
You could be the one I'll always love

I'll be there as soon as I can
But I'm busy mending broken pieces of the life I had before
First there was the one who challenged
All my dreams and all my balance
She could never be as good as you

You could be my unintended
Choice to live my life extended
You should be the one I'll always love

I'll be there as soon as I can
But I'm busy mending broken pieces of the life I had before

I'll be there as soon as I can
But I'm busy mending broken pieces of the life I had before

Before you

~~~t~H~e~K~h~A~n~2~3~~~

Kanadalılar Avrupa'da



Kanadalı Seyyahlar Avrupa’da... Avrupa’yı Kanadalılar basmış!

Avrupa’da nereye gitsem Kanadalılar ile karşılaşıyorum, çok güzel yol arkadaşlığı yapıyorlar laf aramızda. İnanılmaz gelebilir, ama Kanadalılar belki de Avrupalılardan daha çok Avrupa’yı dolaşıyorlar.

Neden bu böyle acaba? Derdi tasası, işleri güçleri yok bunların? Dikkatle incelenmeye değer bir konu bu aslında. Ama onlar zaten Avrupalı değiller mi? Hatta Fransızca bile konuşuluyor onların oralarda hala… ~Zaten Fransızca çok Avrupalı bir dil gibi görünmüştür bana hep…

Geçmişlerini keşfetmek ve kişisel tarihleriyle yüzleşmek için geliyorlar bu kıtaya belki de, kim bilir? Bazıları ailelerinden kalma bir geleneği fazlasıyla yerine getirmek, bazıları yeni arkadaşlar edinmek, bazıları özgürlüğün farkına varmak, bazıları yollarda kendini bulmak, bazıları kendini kaybetmek, bazıları da sadece yeni yerler görmek istiyor…

Hatta Granada’da tanıştığım bir Kanadalı arkadaşımın anne ve babası zamanında 1969’da Hippilerin özgürlük zamanında çift katlı bir İngiliz otobüsüyle Londra’dan Tibet’e kadar gitmiş. Zaten onun da bu Avrupa gezisine çıkmasının ana sebebi onların gezi defterleri okumasıyla aldığı ilhammış. Ne yazık ki o tek başına seyahat ettiğinden ancak Yunanistan’a kadar gidecek cesareti olduğunu söylüyordu, sanırım ben Türkiye’ye gelmesi konusunda ikna etmiş oldum. ~(Granada’da Makuto Guest House diye bir mekân var Elhamra Sarayı’nın karşısındaki yamacın tepesinde. Burada kalmayı ihmal etmeyin, yolunuz düşerse Andalucia’ya… Kendinizi evinizde hissedeceksiniz. Hamak keyfi atlanmamalı.)

Yollardaki Kanadalıların genellikle gerçek bir seyyah ruhuna sahip oldukları söylenebilir. Seyyah Kanadalıların çoğunluğu dürüst, açık sözlü ve sempatik insanlar. Çok şey görmüş geçirmiş bir duruşları var, fazlasıyla kendinden emin ve kendine güvenen bir insanın görüntüsü bu. Ama tüm bu görünür halin altında bir kırılganlık hali saklı gibi, bilinmez neden...

Bu modern seyyahların büyük çoğunluğu ABD’ye ve özellikle de ABD’nin uyguladığı dış politikaya karşı. Kanada’nın ABD’ye nazaran daha gerçek(!) bir özgürlükler ülkesi olduğunda hemfikirler. Kanada’daki devlet düzeni ve demokrasi; daha çok Avrupa demokrasisi gibiymiş. İnsan haklarına saygılı, herkese eşitlikten yana, çok partili demokrasiye sahip, hukukun üstünlüğüne saygılı, azınlık bireylerinin de insan olduğunu kabul eden, sosyal birliktelik ve eşitlikten yana ve farklılıkları bir güç algılayan daha gerçek bir demokrasi. Aslında bu düzen herkesin hayali, oluşturulmak istenen büyük düş. Bu değerler zaten yeni Avrupa’nın değerleri... Kanadalılar da Avrupa’da daha rahat ettiklerini söylüyorlar, belki bu nedenledir.

Kanadalılar karış karış tüm Avrupa’yı geziyorlar, ben de onlara eşlik etmek istiyorum sonsuza kadar... Onlar gerçekten de onların her biri çok iyi yol arkadaşlığı yapıyorlar. Sanırım özellikle Atlantik Okyanusu kıyısında ateşin etrafında tüm hostel insanları beraber otururken nereden olduğumu sorduklarında verdiğim “Türkiye’den” yanıtı sonrası güzel Kanadalı insanların gözlerinde büyük bir şaşkınlık ifadesiyle beni baştan aşağı tekrardan süzmelerini seviyorum.

Korkmayın, siz de Kanadalılar gibi yola çıkın. Her yol yeni bir sonsuz macera... Yaz daha yeni başladı...

Neil Young'a saygıyla....
-----------------------------------
18.06.2004 – Sevilla
------------------------------------
~~~t~H~e~K~h~A~n~2~3~~~

NeW BorN

New Born - MUSE
- I have many memories with the sountrack from "Muse" especially from 2001 and 2002.
I still feel the same; joy and sorrow. I broke some hearts and I was broken into pieces already.
I also remember Omerli H2000 Festival between 29th June and 3rd July 2002. What a great gig it was!
I WAS Growing like the new borN!-

Link it to the world
Link it to yourself
Stretch it like a birth squeeze
The love for what you hide
The bitterness inside
Is growing like the new born
When you've seen, seen
Too much, too young, young
Soulless is everywhere

Hopeless time to roam
The distance to your home
Fades away to nowhere
How much are you worth
You can't come down to earth
You're swelling up, you're unstoppable

'cause you've seen, seen
Too much, too young, young
Soulless is everywhere

Destroy the spineless
Show me it's real
Wasting our last chance
To come away
Just break the silence
'cause I'm drifting away
Away from you

Link it to the world
Link it to yourself
Stretch it like it's a birth squeeze
And the love for what you hide
And the bitterness inside
Is growing like the new born

When you've seen, seen
Too much, too young, young
Soulless is everywhere

Destroy the spineless
Show me it's real
Wasting their last chance
To come away
Just break the silence
'cause I'm drifting away
Away from you

~~~t~H~e~K~h~A~n~2~3~~~

Friedrich Nietzsche says...

"You have your way... I have my way... As for the right way, the correct way, it doesn't exist..."

-- Friedrich Wilhelm Nietzsche (philosopher and classical philologist) [1844-1900] .

Popular Posts

Paul Valéry says...

"That which has been believed by everyone, always and everywhere, has every chance of being false. / Herkes tarafından doğru kabul edilen şeyler büyük olasılıkla yanlıştır."

-- Paul Valéry (poet, essayist, and philosopher) [1871-1945]

Frantz Fanon says...

"In the world through which I travel, I am endlessly creating myself."

-- Frantz Fanon (psychiatrist, philosopher, revolutionary and author) [1925-1961].

Alain says...

"Nothing is more dangerous than an idea, when a man has only one idea." /\

"One of the hardest things in the world is saying the thing said everyone says with a thinking. /Dünyanın en zor şeylerinden biri, herkesin düşünmeden söylediğini, düşünerek söylemektir."

Alain, (poet and philosopher) [1868 - 1951].

LAST.FM LIST